27 Temmuz 2018 Cuma

İşte Alaçatı belgeleri...

Fatih Terim: Önce yumruk attım, sonra tokatladım.
Selahattin Aydoğdu: Terim yumruk attı, darp etti.

Alaçatı olayları hakkında fazla bilgi vermeme gerek yok.
Geçen yıl bu zamanlarda ülke gündemine adeta bomba gibi düştü.
O günden bu yana çok şey yazıldı, çizildi.
İzninizle belgeleri ortaya koymak istiyorum.
Gerçekler çok daha iyi anlaşılsın.
Şimdi tek tek yazıyorum.
ÖNCE FATİH TERİM’in ifadelerini ön plana çıkartıyorum:
  • Olay günü ben, eşim, kızım Merve, damatlarım, arkadaşım Fahri Yılmaz, şoförüm Onur Şimşek, arkadaşım Müfit Erkasap, torunlarım ve ev çalışanları ile birlikte Bodrum Türkbükü’ndeki yazlığımda tatildeydik.
  • Damadım Ahmet Baran Çetin’in kızkardeşi Petek Zeynep Çetin damadımı ağlayarak aradığını ve Selahattin Aydoğdu’nun kendisini taciz ettiğini kızım Merve bana söyledi.


  • Evime misafir geldiğinde ücretiyle kebap yapmak suretiyle hizmet aldığım, BENİ GÖRDÜĞÜ YERDE BİR METRE UZAKTAN ÖNÜNÜ İLİKLEYİP MÜSAADE ALMADAN MASAYA OTURAMAYAN ve bu surette daha önceden tanıdığım Selahattin Aydoğdu isimli şahsı sorunu çözmek ve tarafları uzlaştırmak için aradım.
  • Kendisi telefonda bana bu konunun beni ilgilendirmediğini söyledi ve akabinde “ERKEKSEN BURAYA GEL, GELMEYENİN ANASINI S........” diyerek telefonu kapadı.
  • Bunun üzerine ana gibi kutsal bir varlığa edilen bu galiz küfür nedeniyle çok sinirlendiğimden kendisini iki defa aradım fakat TELEFONLARIMI ZANNEDİYORUM KORKUDAN AÇMADI.
  • Bunun üzerine yanımda damatlarım Volkan Bahçekapılı ve Ahmet Baran Çetin ile şoförüm Onur Şimşek ile arabaya atlayarak 3 saatte Çeşme Alaçatı’daki dükkana gittik. Görüntülerde de sabit olmak üzere şoförüm Onur Şimşek AVM kapısında bekledi.
  • Ben Selahattin Aydoğdu isimli şahsın dükkanının kapısındaki ortak alana gittim ve ‘BENİ ÇAĞIRIYORDUN SELO, GELDİM” dedim.
  • O benim oraya gideceğimi tahmin etmediğinden BENİ GÖRÜNCE KORKTU ve panikleyerek ‘HOCAM MÜŞTERİLER VAR, İSTERSENİZ İÇERİDE KONUŞALIM” dedi.
  • Bunun üzerine SELAHATTİN AYDOĞDU’YA ÖNCE BİR YUMRUK ATTIM VE HEMEN SONRA DA KENDİSİNİ TOKATLADIM.
  • Biz ayrılırken Selahattin Aydoğdu’nun restaurantındaki garson, komi ve çalışanlar döner bıçağı, satır, şiş ve sopalarla bize doğru saldırmaya çalıştığından damadımın kızkardeşi ile ortak olduğu Beeves isimli iş yerinin çalışanları da onlara doğru yürüdü ve aralarında bir arbede çıktı.

  • Ben yalnızca ortak alanda SELAHATTİN AYDOĞDU’YA YUMRUK ATTIM VE TOKATLADIM. ONUN DIŞINDA DÜKKANINA VEYA ÇALIŞANLARINA HİÇBİR MÜDAHALEM OLMAMIŞTIR.
  • Benim ana olaya ilişkin telefonda ettiği hakaret dışında bir şikayetim yoktur. OLAY YERİNDE BANA HERHANGİ BİR MÜDAHALE OLMADI.
Evet. Şimdi de SELAHATTİN AYDOĞDU’nun İFADELERİNİ okuyalım:
  • Fatih Terim bana ‘BENİM DAMADIMIN YANINDA NEDEN DÜKKAN AÇIYORSUN’ deyince konuşma tartışmaya dönüştü.
  • Bu tartışma giderek alevlendi, beni ‘O ZAMAN BENİM ÇEŞME’YE GELİP GEREĞİNİ YAPMAM GEREKİYOR’ diyerek tehdit etti, ben de kendisine ‘BENİ TEHDİT ETME’ dedim, daha sonra telefonu kapattım.
  • Bu konuşmadan sonra beni iki defa aradı ancak ben aramalarına yanıt vermedim, iş yerim içerisinde oturmaya devam ediyordum.
  • Fatih Terim, 00.15 sıralarında damatları ve ismini bilmediğim biri ile gelerek, “BEN GELDİM” dedi ve BANA SALDIRDI, YUMRUK ATTI.
  • Bunun üzerine ben de kendimi savundum, bu olay yaklaşık 5 dakika sürdü.
  • Beni telefon ile tehdit eden, iş yerime gelerek iş yerimi basan, BANA YUMRUK ATAN, BENİ DARP EDEN VE BANA HAKARET EDEN FATİH TERİM’DEN ve beraberinde benim iş yerime gelerek iş yerimde bulunan masa ve sandalyelerimi kırarak zarar veren, bana sandalye fırlatan, iş yerimi basan Ahmet Baran Çetin, Volkan Bahçekapılı ve ismini bilmediğim 1.65 boylarında sakallı 50-55 yaşlarındaki şahıstan DAVACI VE ŞİKAYETÇİYİM.
  • Benim bu yaşanan olaylardan dolayı iş yerimin imajı zedelenmiştir. 25 yıllık prestijimi olumsuz etkilemişlerdir, bu konuda da davacıyım.
Alaçatı'da bu olaydan sonra Selahattin Aydoğdu'nun heykeli dikilmişti.

Fatih Terim ve Selahattin Aydoğdu’dun ifadeleri böyle. Bu kez de Terim’in damadı AHMET BARAN ÇETİN’e kulak verelim:
  • Babam 2014 yılında vefat ettiğinde bizi kayınpederim Fatih Terim’e emanet etmiş, çocuklarımın babası artık sensin demişti. O tarihten sonra kayınpederim bizi kendi öz çocuklarından ayırmadı.
  • Selahattin Aydoğdu telefonda kayınpederime, bu konunun kayınpederimi ilgilendirmediğini ve ‘ERKEKSEN BURAYA GEL. GELMEYENİN ANASINI S.......’ diyerek telefonu kapattı.
  • Bu sırada kayınpederim konuşmayı masadakilere dinletmek için TELEFONUN MEGAFONUNU AÇTIĞINDAN O ESNADA ORADA BULUNAN HERKES BEN DAHİL KONUŞMAYI MEGAFONDAN NET BİR ŞEKİLDE DUYDUK.
  • Kayınvalidem Fulya Terim, ben ve bacanağım Volkan Bahçekapılı çok ısrar etmemize rağmen kayınpederime engel olamadık. Arabaya atlayarak 3 saatte Çeşme Alaçatı’daki dükkana gittik.
  • Kayınpederim, Selahattin Aydoğdu isimli şahsın dükkanının kapısındaki ortak alana gitti ve ‘BENİ ÇAĞIRIYORDUN SELO, GELDİM’ dedi.
  • Selahattin Aydoğdu, ‘HOCAM MÜŞTERİLER VAR, İSTERSENİZ İÇERİDE KONUŞALIM’ dedi.
  • Akabinde KAYINPEDERİM, SELAHATTİN AYDOĞDU’YA ÖNCE BİR YUMRUK ATTI VE HEMEN SONRA DA KENDİSİNİ TOKATLADI.
Şimdi de Fatih Terim’in diğer damadı VOLKAN BAHÇEKAPILI’nın ifadesini okuyalım:
  • SELAHATTİN AYDOĞDU telefonda kayınpederime bu konunun kayınpederimi ilgilendirmediğini ve “ERKEKSEN BURAYA GEL, GELMEYENİN ANASINI S........” diyerek telefonu kapattı.
  • Bu sırada kayınpederim konuşmayı masadakilere dinletmek için TELEFONUN MEGAFONUNU AÇTIĞINDAN o esnada orada bulunan herkes ben dahil konuşmayı megafondan NET BİR ŞEKİLDE DUYDUK.
  • Arabaya atlayarak 3 saatte Çeşme Alaçatı’daki dükkana gittik.
  • Kayınpederim, Selahattin Aydoğdu isimli şahsın dükkanının kapısındaki ortak alana gitti ve “BENİ ÇAĞIRIYORDUN SELO, GELDİM” dedi.
  • Akabinde KAYINPEDERİM, SELAHATTİN AYDOĞDU’YA ÖNCE BİR YUMRUK ATTI VE HEMEN SONRA DA KENDİSİNİ TOKATLADI.
  • Daha sonra kayınpederimle birlikte yürüyerek olay yerinden aracımıza doğru ayrıldık.
  • Biz ayrılırken Selahattin Aydoğdu’nun restaurantındaki garson, komi ve çalışanları döner bıçağı, satır, şiş ve sopalarla bize doğru saldırmaya çalıştığından bacanağım ve ablası Petek Zeynep Çetin ile ortak olduğum Beeves isimli iş yerinin çalışanları da onlara doğru yürüdü ve aralarında bir arbede çıktı.
  • KAYINPEDERİMİN, SELAHATTİN AYDOĞDU’YU TOKATLAMASI DIŞINDA BAŞKACA BİR OLAY YAŞANMAMIŞTIR.
İsterseniz, diğer ifadelere de göz atalım.
DENİZ HOROZ (AHÇI)
  • Ben Ahmet Baran Çetin isimli şahsa ait restoranda ahçı olarak çalışmakta idim.
  • Biz mutfaktan hiç çıkmadık, mutfakta çalışmakta iken aniden mutfağa yaklaşık on kişilik grup ellerinde döner bıçakları ile gelip restorantın içine girip bardakları kırıp dağıttılar.
  • Ortalık kalabalıktı. Ben kendimi savunmak için sandalyeyi elime aldım, bana saldıracaklarını düşünerek rastgele salladım.
  • Özellikle Selahattin Aydoğdu isimli şahsa vurmak için sandalyeyi almadım. KARGAŞA ESNASINDA SANDALYE İLE BU ŞAHSA BİLMEDEN VURMUŞ OLABİLİRİM, OLAYI HATIRLAMIYORUM.
TAHİR PİLİS (GARSON)
  • Patronumuz olan Selahattin Aydoğdu’ya Fatih Terim ve ismini bilmediğim ancak damadı olarak bildiğim şahıs ile yanlarında bulunan 2-3 erkek şahıs saldırıyorlardı.
  • Şahıslar sandalyeler ile patronumuza vurmaya çalışıyorlardı.
  • Bana vuran şahsı görmedim ancak bu olayı gerçekleştiren Fatih Terim ve yanında bulunan tüm şahısların tespit edilerek cezalandırılmalarını talep ediyorum. 
  • Şikayetçiyim.
SEFA GÜMÜŞ (GARSON)
  • FATİH TERİM’İN PATRONUMUZ OLAN SELAHATTİN AYDOĞDU’NUN YAKASINA YAPIŞMIŞ OLDUĞUNU GÖRDÜM.
  • TEKRARDAN FATİH TERİM PATRONUMUZUN ÜZERİNE DOĞRU HAMLE YAPMAYA ÇALIŞTI, BUNUN ÜZERİNE PATRONUMUZU GERİ ÇEKTİK.
  • Gözüme gelen darbenin etkisi ile mutfak kapısına doğru ilerledim.
  • Şikayetçiyim.
ABDURRAHİM BAYSAL (FIRINCI)
  • Club Baba Adana Yüzevler Kebap isimli yerde fırıncı olarak çalışmaktayım.
  • Fatih Terim ile yanında bulunan tanımadığım 4-5 kişi mekanda bulunan sandalyeleri sağa sola fırlatıp iş yerimizin sahibi olan Selahattin Aydoğdu’ya saldırmaya çalışıyorlardı.
  • Bu esnada sol koluma ve kafama sandalye ile vurdular. Ancak karmaşada kimin vurduğunu görmedim.
  • Şikayetçiyim.
Evet! İfadeler böyle.
Şu hususları da önemle belirteyim:
Selahattin Aydoğdu ve yanında çalışan görevlilerin Çeşme Cumhuriyet Savcılığı’na yaptıkları şikayet doğrultusunda bu ifadeler alındı.
Selahattin Aydoğdu kasten yaralama, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali dolayısıyla şikayette bulundu.

Fatih Terim ve damatlarıBodrum Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı neticesinde 11 Ağustos 2017'de yani olaydan yaklaşık 1 ay sonra Göltürkbükü Jandarma Karakol Komutanlığında “Müşteki Şüpheli” olarak ifade verdiler.
Beeves adlı işletmeye ait kamera sisteminde görüntülerin kayıt altına alındığı ve muhafaza edildiği tutanaklara geçti.
Tüm bu anlatılanların kamera görüntülerinde sabit olduğu öğrenildi.
Son bir not:
Daha net anlaşılması ve okunması açısından tüm ifadeleri kısaltarak buraya aktardım. Ama Fatih Terim ve Selahattin Aydoğdu'nun ifadelerinin orijinal halinin tamamını aşağıda okuyabilirsiniz.

NE SÖYLEMİŞLERDİ?
AYDOĞDU “FATİH TERİM BENDEN DAYAK YEDİ” DEMİŞTİ
Selahattin Aydoğdu yaşanan olayların ertesi günü DHA kameralarına şunları söylemişti:
“İki dakikada kaçtı. Kavga etmeye gelen adam kaçar mı? Delikanlı adam kaçar mı? Yıllarca insanlara yalandan bağırmayla çağırmayla herkese gider yapmıştır. Geçmişte insanlara yaptığı haksızlık bu sefer bana denk getirdi. Herhalde bu insanların ahını aldığı için bana denk geldi. Yıllarca kimsenin yapamadığını ben yaptım. Benden dayak yedi. Ondan sonra iki dakika içinde kaçtı.”
Terim’le birbirlerine yumruk attıklarını belirten Aydoğdu, “Fatih hoca yıllardır kabadayı diye geçiniyor ama bana göre korkağın teki. Korkak olmasa kaçmazdı. Gördüğüm yerde onu döveceğim. Araya adam sokmasın yalvarmasın” şeklinde konuşmuştu.
Aydoğdu ayrıca şu ifadeleri kullanmıştı:
“İnsanlara yıllardır haksızlık yapmıştır. Türk futboluna çok zarar vermiştir. Onun yüzünden insanlar futboldan soğudu. Herkese ismini kullanıp hava atıyor. Sanki Türkiye'de ondan başka kimse yok. Sen kimsin ya? Allah’ın iyi kuluymuş ki o anda kayboldu. Başına ne geleceğini bildiği için kaçtı. Erkek adam kaçmaz ama ben ona erkek demiyorum. Maç yeni başlıyor, sonuca bakacağız.”



TERİM “GEREĞİNİ YAPTIM” DEMİŞTİ
Fatih Terim ise 19 Temmuz’da düzenlediği basın toplantısında “Sokakta, sahada, mahkemede hep doğruları söyledim. Bugün de doğruları söyleyeceğim. Benim değerlerimi iyi biliyorsunuz. Vatanım, bayrağım, Galatasaray ve ailem vazgeçilmezimdir. Bunların hiçbirine laf söyletmem. Söylerseniz de dayanamayacağımı iyi bilirsiniz. Bu değerlerime laf söylendiğinde gereğini yapmadığım olmamıştır” şeklinde konuşmuştu.
Terim ayrıca “Terim ailesinin büyüğü benim. Her baba ailesini ne olursa olsun korur. Benim evladım ablasına yapılan bir hakaret ve taciz var. Bir kadına! Çocuklar kendi kendine halletmeye çalışıyorlar. Akşam yemeğe oturacağız. Ailemle yemekte böyle bir konu geçince, ben tanıyorum ararım. Tanıdığım, tanıdığımı sandığım bu zatı aradım. Edepsiz bir teklif aldım. Ben de bu teklife icabet ettim. Konu bitince de oradan ayrıldım. Bütün mevzuu budur” şeklinde ifadeler kullanmıştı.
Terim şöyle devam etmişti:
“Hiçbir Allah'ın kulu bilinmeyen mekana gitmez. Ailem var işin içinde. Kayıtsız kalamazdım, kalmadım. Çitten atladı diyorlar. Hangi çitten, mekanı dahi bilmiyorum. Sözüm basına, bu yalanları tespit etmek o kadar basit ki, yüzlerce insan vardı. Sorsunlar bir. Yapmayın etmeyin.”
İFADE TUTANAKLARI
Fatih Terim'in ifadesi
Selahattin Aydoğdu'nun ifadesi

19 Temmuz 2018 Perşembe

Beşiktaş, Fikret Orman ve Mertcan Çam skandalı

Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, Mertcan Çam transferinden vazgeçtiklerini açıkladı.
Hemen bir hatırlatma yapayım. Beşiktaş, Trabzonspor’da son 4 yılda sadece 3 dakika forma giyen Mertcan Çam’ı transfer edebilmek için Bordo-Mavili kulüple bir sözleşme imzalamıştı. Ocak ayında imzalanan bu sözleşme gereği Beşiktaş, Trabzonspor’a KDV dahil 885 bin Dolar fesih bedeli ödeyecekti.
Ortada bağlayıcı hükümler de vardı. Beşiktaş’ın vazgeçmesi halinde bu 885 bin Dolar yanacaktı. Her şey imza altına alındı.
Nitekim bu doğrultuda gelişmeler yaşandı. Beşiktaş’ın kasasından 177’şer bin Dolar’lık 5 adet çek çıktı. Ardından bu çekler Trabzon’da bir faktoring şirketine kırdırıldı. Paralar Trabzonspor’un kasasına girdi.
Futbolcunun menajeri de Metin Korkmaz ve arkadaşları idi.
Ben bu haberi 4 ay önce belgeleriyle ortaya koyduğum zaman sanal ortamdaki bazı tetikçilerin hedef tahtası olmuştum. Yalan yazmakla itham edilmiştim. Peki şimdi ne oldu? Beşiktaş’ın 885 bin Dolar’ı adeta kuş oldu, uçtu gitti. Yazık değil mi? Kimse bu paranın ve alengirli işlemin hesabını vermeyecek mi? Kimse hesap sormayacak mı? Fikret Orman’ın acilen detaylı ve samimi bir açıklama yapması gerekiyor. “Yaptım oldu” demekle, olmaz. Olcay Şahan’ın sadece 200 bin Euro karşılığında Trabzonspor’a verildiğini de unutmayalım.
Düşünebiliyor musunuz, Beşiktaş’ın kasası önemli ölçüde zarara uğruyor ama ortada futbolcu yok. İşin acı tarafı bu işi sorgulayacak insan sayısı da ülkemizde yok denecek kadar az.
Vurgu yapmamda yarar var. Mertcan Çam daha düne kadar Beşiktaş kulübünden gelecek telefonu bekliyordu. Normal şartlar altında kendisiyle güzel bir sözleşme imzalanacaktı. Nasıl mı? Misal... Yıllık 500 bin Euro üzerinden 5 yıllık sözleşme... İşin içine menajerlik ücretini de kattığımızda toplamda 3 milyon Euro tutarında bir paket olacaktı. Sonra da... Kadroya giremeyecek ve malum menajerler tarafından Anadolu’daki bir takıma kiralık verilecekti.
Fakat skandal patlayınca... Olay yattı. Beşiktaş’ın kasasından çıkan 885 bin Dolar ile bu iş şimdilik kapandı.
Fikret Orman, Mertcan Çam’dan vazgeçme nedeni olarak, “Sözleşme şartlarına uymadı” dedi. Tuhaf... Bu açıklama hiç kimseye inandırıcı geldi mi acaba!
“Yakalandık” diyemezdi elbet!
Söylememe gerek yok. Ortada yanlış yapılan işler var. Gizli kapaklı işlemler var. Giden paralar var. Bu para Fikret Orman’ın değil, Beşiktaş’ın parası. Üstelik bu para, Mehmet Ekici’nin Beşiktaş’tan başka bir kulübe gitmemesi için ödendi. Bunun da belgelerini daha önce yayımladım. İsteyene yollayabilirim.
Hatırlarsınız elbet... Fenerbahçe, önceki sezonun devre arasında Mehmet Ekici’yi transfer edebilmek için Trabzonspor’a 2 milyon Euro fesih bedeli önermişti. Mehmet Ekici de Fenerbahçe’ye gitmek istediğini söylemişti. Fakat sonra ne oldu?Trabzonspor ile Beşiktaş arasında çok gizli bir sözleşme imzalandı. Trabzonspor’un Mehmet Ekici’yi Beşiktaş dışında başka bir kulübe vermesi halinde 1,5 milyon Euro ödeyeceği her iki taraf arasında taahhüt altına alındı. Sözleşmenin altında da Fikret Orman ile Muharrem Usta’nın imzası vardı.
Bunun akabinde... Trabzonspor, kadro dışı bıraktığı Mehmet Ekici’ye yarım sezonun karşılığı olarak 700 bin Euro’yu da ödemek zorunda kaldı.
Sonuç olarak... Trabzonspor’un parasal anlamda bir mağduriyeti vardı. Nasıl giderilecekti?
İşte olay bu! Olcay Şahan sadece 200 bin Euro bonservis bedeli karşılığında Trabzonspor’a verildi... Oysa normal şartlar altında Olcay Şahan’ın bonservis bedeli 1,5-2 milyon Euro olmalıydı.
Ve ayrıca... Mertcan Çam üzerinden 885 bin Dolar’lık bir operasyon yapıldı... İşlem tamamlandı.
Beşiktaş, Mehmet Ekici gibi önemli bir ismin o süreçte Fenerbahçe’ye gitmesini engellemiş oldu.


Ben bu haberleri yazdığım zaman Fikret Orman benimle ilgili olarak “Atilla Türker’i biz şöhret yaptık” demişti.
Şöhret olmak gibi bir amacım hiç olmadı ama kendisine hep şunu hatırlattım: Gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak.
Hatta kendisi bana “Elinde belge olup da yayımlamayan namerttir” demişti. Ağır sözler kullanmıştı. Peki sonra ne oldu?
Belgeleri ben peşi sıra yayımladım.
Son olarak şunu söyleyeyim. Beşiktaş yönetimindeki bazı kişilerin çok daha şeffaf, tutarlı, dikkatli, adil ve saygılı olması gerekiyor.
08.03.2018 tarihli yazım...


Sen neymişsin Mertcan!

Beşiktaş’ın, Trabzonspor’da 4 yılda sadece 3 dakika forma giyen Mertcan Çam’ı transfer etmek için 40 gün önce sözleşme imzaladığı ortaya çıktı. Kartal, 15 ay sonra serbest kalacak olan ve halen 2. Lig ekibi Bandırmaspor’da oynayan 23 yaşındaki futbolcu için 885 bin dolar fesih bedeli ödeyecek. Futbolcunun alacağı ücret ise ayrıca belirlenecek

Beşiktaş ile Trabzonspor arasında 40 gün önce çok ilginç bir transfere imza atıldığını biliyor muydunuz? Trabzonsporlu Mertcan Çam’ın, Beşiktaş’a transferi konusunda her iki kulüp arasında sözleşme imzalandı. Ancak ortada şöyle bir durum var: Mertcan Çam, Trabzonspor’da 4 yıldır profesyonel futbolcu olmasına rağmen, bu 4 yıl içinde Trabzonspor A Takımı’nın formasını sadece 3 dakika giyebildi. O da nasıl mı? Trabzonspor’un 3 yıl önce Sivasspor’la oynadığı ve 3-1 kazandığı maçın son 3 dakikasında. Hemen belirteyim. Mertcan için her iki kulüp arasında imzalanan sözleşme 29 Ocak 2018 tarihini taşıyor. Dediğim gibi, 40 gün önce. Biraz detay vereyim. 23 yaşında olan Mertcan’ın Trabzonspor’la olan sözleşmesi normal şartlar altında 15 ay sonra bitiyor. Ama Beşiktaş, Mertcan’ı bu sezon sonunda transfer edebilmek için Trabzonspor’a şimdiden yüklü bir fesih bedeli ödemeyi yazılı olarak taahhüt etti. Ne kadar mı bu miktar? Sıkı durun... 750 bin dolar... Bitmedi. Bir de KDV’si var bunun. KDV’yi de Beşiktaş verecek. Yani yüzde 18 KDV’yle birlikte bu miktar 885 bin dolar ediyor. Beşiktaş, 175’er bin dolarlık 5 eşit taksit halinde bu ödemeyi yapacak ve Mertcan yeni sezonda Beşiktaş bünyesinde olacak.
VAZGEÇME HAKKI YOK
Sözleşmede kesin hükümler var. Misal... Mertcan sakatlanırsa ya da formsuz bir görüntü ortaya koyarsa, Beşiktaş’ın vazgeçme hakkı yok. İmzalanan sözleşme çerçevesinde bu 885 bin dolar mutlaka ödenecek. Sözleşmenin süresi ve Mertcan’a ödenecek ücret ise Beşiktaş ile menajerler arasında önümüzdeki süreçte kâğıda dökülecek. Beşiktaş’ta sözleşmeler genelde 4 yıllık oluyor. Mertcan Çam’a da 500 bin Euro gibi düşük bir ücret uygun görülse bile yaklaşık 3 milyon Euro tutarında küçümsenmeyecek bir fatura ortaya çıkıyor.
MENAJERLER KORKMAZ!
Peki, bu işin içinde hangi menajerler var? Türkiye Futbol Federasyonu’nun resmi sitesine bakarak söylüyorum. Mertcan Çam’ın menajeri Çağatay Korkmaz. Ama şu da var. Mertcan Çam, Şanlıurfa’da çirkin saldırıya uğradığı zaman medyaya demeç veren menajer Metin Korkmaz, “Mertcan benim futbolcum. Hakkını sonuna kadar savunacağım” şeklinde konuyu değerlendirmişti. Çağatay Korkmaz da zaten Metin Korkmaz’ın öz yeğeni. Bir parantez açayım. Metin Korkmaz, hem Beşiktaş’la hem de Trabzonspor’la doğrudan ya da dolaylı olarak uzun yıllardır iş yapıyor. Her iki kulübün bazı yöneticileriyle de medyada sık sık fotoğrafları yayınlanıyor.
MERTCAN... 2. LİG FUTBOLCUSU!
16 Kasım 1995 doğumlu olan ve Trabzonspor altyapısından yetişen Mertcan Çam, 3 Temmuz 2014’te Trabzonspor ile 5 yıllık sözleşme imzaladı. İlk 1,5 yıl Trabzonspor U21 takımının formasını giydikten sonra Şanlıurfaspor’a kiralık gönderildi. 3 ay önce çok büyük bir talihsizlik yaşadı, Şanlıurfaspor kulüp yöneticilerinin saldırısına uğradı, şehri terk etmek zorunda kaldı. 2 ay önce yine 2. ligden Bandırmaspor’a kiralık gitti. Bandırmaspor’da da ilk 2 maçta yedek kalmasına rağmen son maçlarda 11’de sahaya çıkmaya başladı. Genelde orta sahada görev yapıyor.
HİÇ BONSERVİS ÖDENMEDİ
Trabzon’da yetişen Mertcan için şu ana kadar hiç bonservis ödenmedi. İki yıl Ş.Urfa’da kiralık oynayan futbolcu, bu devre arasında Bandırma’ya gönderildi.
Mertcan Çam
CEVAP ARAYAN SORULAR

  • Sözleşmede yer alan 885 bin dolar tutarındaki 5 adet çek, Trabzonspor’a şimdiden verildi mi? Ve Trabzonspor tarafından da bir faktoring şirketine kırdırıldı mı?
  • Mertcan Çam’ın sözleşmesi önümüzdeki sezon sonunda bitecek olmasına rağmen, Beşiktaş niçin bu süreyi beklemeye gerek duymadı?
  • Trabzonspor’da forma şansı bulamayan ve 2. lig takımlarında bile bazen yedek kalan Mertcan Çam, Beşiktaş’ta hangi yöneticilerin ya da teknik adamların isteğiyle transfer edilmek istendi?
  • Beşiktaş ve Trabzonspor yönetiminde bu transferi bilen toplam kaç yönetici var?
OLCAY ŞAHAN SUDAN UCUZA VERİLMİŞTİ!
Beşiktaş ile Trabzonspor arasında geçen sezonun devre arasında Olcay Şahan transferi yapılmıştı. Trabzonspor, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı bildirimde Beşiktaş’a bonservis ücreti olarak sadece 200 bin Euro ödeneceğini belirtmişti. Bildirimde ayrıca Olcay’la yıllık 1 milyon 700 bin Euro üzerinden 3,5 yıllık sözleşme imzalandığı ifade edilmişti.
Bu transferde Olcay Şahan’ın ağabeyi olan Osman Şahan’ın da menajerlik ücreti olarak 500 bin Euro aldığı yine Trabzonspor tarafından resmen duyurulmuştu.
MEHMET EKİCİ TRANSFERİNDE KRİZ ÇIKMIŞTI
Olcay Şahan’ın Beşiktaş’tan Trabzonspor’a transferi sırasında her iki kulüp arasında “Mehmet Ekici, Beşiktaş’tan başka bir kulübe gidemez” içerikli bir sözleşme imzalandığı da gündeme gelmişti. Ancak yaşanan gelişmeler üzerine hem Beşiktaş hem de Trabzonspor bu iddiayı yalanlamıştı. Nihayetinde Mehmet Ekici, Fenerbahçe’yle sözleşme imzalamıştı.

14 Temmuz 2018 Cumartesi

Ekici’den Çam’a... Usta’dan Orman’a!

3 ay önce yazdım:
- Beşiktaş, Trabzonspor’da 4 yılda sadece 3 dakika forma giyen Mertcan Çam’ı transfer edebilmek için çok gizli bir sözleşme imzaladı. Kartal, önümüzdeki sezon serbest kalacak olan 23 yaşındaki futbolcu için Trabzonspor’a KDV dahil 885 bin dolar fesih bedeli ödeyecek. Mertcan Çam’ın Beşiktaş’tan alacağı ücret ise ayrıca belirlenecek.
Şu detaylara da değindim:
- Beşiktaş, Trabzonspor’a 177’şer bin dolarlık 5 adet çek verdi. Bu çekler Trabzon’da bir faktoring şirketine kırdırıldı.
Bu operasyonu hangi menajerler yaptı? Metin Korkmaz ve ekibi.
Belgeleri bu köşede yayımladık.
Şimdi! Tam bu noktada... Beşiktaş’ın göbeğinde bulunan bazı dostlara çeşitli sorular yöneltmek istiyorum.
Mertcan Çam operasyonu sırasında... Beşiktaş’ın kasasından çıkan 177’şer bin dolarlık 5 adet senedin dışında... Tuhaf bir şeyler oldu mu? İstanbul’da yaşayan bir beyefendinin cebine yüklü miktarda bir para girdi mi?
Senet sayısı arttı mı?
Bu atraksiyon sonucu toplam miktar KDV dahil 1 milyon 200 bin doları buldu mu?

Mertcan Çam operasyonu niye yapıldı? Cevabını bu köşeden yayımladık. Tabii yine belgeleriyle.
Kısaca yine özetleyeyim. Ortada Trabzonspor ile Beşiktaş arasında imzalanan bir sözleşme vardı. Bu sözleşmeye göre; Trabzonsporlu Mehmet Ekici, Beşiktaş dışında başka bir kulübe gittiği taktirde Trabzonspor 1,5 milyon Euro ceza ödeyecekti.
Tabii “başka bir kulüp” derken, bu kulübün Fenerbahçe olduğunu söylemeye gerek yok.
Fenerbahçe, o süreçte Ekici’yi kadrosuna dahil edebilmek için 2 milyon Euro’yu gözden çıkartmıştı.
Fakat ne olmuştu? Mehmet Ekici, Trabzon’da kadro dışı bırakılmıştı. Ve üstüne üstlük, Trabzonspor, Ekici’nin 700 bin Euro’luk parasını ödemek zorunda kalmıştı.
Sonuç olarak... Trabzonspor’un yüklü bir zararı söz konusuydu. Bu zararın karşılanabilmesi için de belli işlemler gerekiyordu.
İşte bu işlemlerden bir tanesi Mertcan Çam operasyonu idi. Bir diğeri ise Olcay Şahan’ın bonservis bedeliydi. Hatırlarsınız elbet, bonservisi 2 milyon Euro edebilecek olan Olcay Şahan, sadece 200 bin Euro karşılığında Trabzonspor’a verilmişti.
Bir parantez açayım. Aziz Yıldırım başkanlığındaki Fenerbahçe yönetimi, geçen hafta burada yayımladığımız Mehmet Ekici belgesini ele geçirebilmek için 1,5 yıl boyunca büyük uğraş verdi. Fakat ne oldu? Adeta devlet sırrı gibi saklanan bu belge bizim elimize geçti.
İzninizle 2 soru daha sorayım. Ama bu kez Trabzonlu dostlara yönelik.
1- Olcay’ın transferinde ağabeyi Osman Şahan’a 500 bin Euro menajerlik ücreti verildi. Belgesi elimde bulunuyor. Acaba diyorum, bu 500 bin Euro’luk komisyon daha sonra Trabzonspor kulübünün içinden ve dışından birileriyle paylaşıldı mı?
2- Ahbap-çavuş usulü yapılan bir transferde bile Trabzonspor’un kasasından 500 bin Euro menajerlik ücreti çıkartılması hiç kimsede en ufak bir rahatsızlık yaratmadı mı?
Yerim bitti. Kalın sağlıcakla...


Orman, Usta ve Mehmet Ekici!


İşin rengi baştan belliydi.
Olcay Şahan değerindeki bir futbolcunun bonservis bedeli 200 bin Euro’nun katbekat üstünde olmalıydı.
Hele hele Mertcan Çam’la ilgili sözleşme işin içine tuz biber ekti. Trabzonspor’da 4 yılda sadece 3 dakika forma giyebilen bir futbolcu, 885 bin dolar gibi müthiş sayılabilecek bir bonservis ücreti karşılığında Beşiktaş’a niçin alınmak isteniyordu?
Olcay’ın bonservisine sadece 200 bin Euro bedel biçilirken, ismi cismi hiç duyulmamış bir futbolcu için tonla para niye gözden çıkartılıyordu?
Ortada belli ki alengirli bazı işler vardı.
Sonunda patladı elbet. Bu ilginç para akışı, Mehmet Ekici’nin bedeliydi.
Mehmet Ekici’yi Fenerbahçe’ye vermediği için 3 milyon Euro’ya yakın parasal kaybı olan Trabzonspor, Olcay Şahan ve Mertcan Çam operasyonlarıyla bu sıkıntıyı önemli ölçüde gidermeye çalıştı.
Haliyle Beşiktaş’ın kasasından da ciddi miktarda para eksildi.
Ama tüm bunların karşılığında şu oldu: Mehmet Ekici ligin devre arasında Fenerbahçe’ye gidemedi. Gitmesi engellendi.
İşte dün yayımladığımız belge, durumu ortaya koyuyordu. Muharrem Usta ve Fikret Orman’ın imzaladığı sözleşmede, her türlü bağlayıcı hususlar çok net bir biçimde gözler önündeydi.
Haliyle inanılmaz ses getirdi bu gizli sözleşme.
Yine bu doğrultuda inanılmaz eleştiriler geldi çeşitli kesimlerden. Tabii ben de nasibimi aldım! Ama anlam veremedim. Gazeteci olarak böyle bir sözleşmeyi yayımlamak suç mu!
Bu olaylar çerçevesinde insan merak ediyor, kulüpler arasında ne gerek var böyle gizli anlaşmalara!
Niye şeffaf değil bu işler!
Her şey açık açık konuşulsa, yazılsa, anlatılsa, herkes bilse, kamuoyu aydınlatılsa, çok daha iyi olmaz mı?
Kapalı kapılar ardında dönen işler, elbette ki büyük sıkıntıları ve soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
Şu soruyu da yöneltmek istiyorum:
Daha önce Akhisarspor forması giyen Hugo Rodallega’nın Trabzonspor’a gelişi sırasında 1 milyon 600 bin Euro’luk bonservis bedeli Beşiktaş’ın kasasından mı çıktı? Yine Mehmet Ekici operasyonu kapsamında Rodallega’nın bonservis ücreti de bu şekilde mi formüle edildi?
Hatırlar mısınız bilmem, 3 ay önce yine bu köşede şu 3 soruyu sormuştum:
1- Mehmet Ekici’nin Beşiktaş’tan başka kulübe verilmemesi konusunda Trabzonspor ile Beşiktaş arasında 12 Ocak 2017’de bir sözleşme imzalandı mı?
2- Bu sözleşmeye uyulmaması halinde belirlenen cezai müeyyide 1,5 milyon Euro muydu?
3- Olcay’la imzalanan sözleşme 2017 yılının ocak ayı olmasına karşın, Trabzonspor tarafından Beşiktaş’a ödenecek 200 bin Euro’luk bonservis bedelinin ödeme tarihi niçin 2019 yılının Ocak ayı olarak belirlendi?
*
O süreçte bazı belgeler elimde değildi. Nihayetinde uğraştım, aldım, yayımladık.
Hani, demem o ki... Gerçekler er ya da geç ortaya çıkıyor.
*
Son olarak şu hususa değinmek istiyorum... Kulüplerimizin yönetim kurullarında son derece duyarlı insanlar da var. Zaten bu duyarlı insanlar sayesinde gerçekler tek tek ortaya çıkıyor.
Şu da ayrı bir gerçek: Ülkemizde futbol sadece saha içinde değil, saha dışında da oynanıyor. Tabii bu sözü belli kulüpler için değil, genel anlamda söylüyorum. Dilerim en kısa zamanda çok daha şeffaf ve çok daha aydınlık bir futbol mecrasına kavuşuruz.