Fikret Orman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fikret Orman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Eylül 2018 Cuma

Fikret Orman kimlerle koşuyor?

www.ajansspor.com
Ajansspor yazarı, Radyospor programcısı Atilla Türker yazılarıyla gündeme damga vurmaya devam ediyor. İşte "Fikret Orman kimlerle koşuyor" başlıklı son yazısı (aşağıdaki linkten de okuyabilirsiniz):

Ajansspor yazarı, Radyospor programcısı Atilla Türker yazılarıyla gündeme damga vurmaya devam ediyor. İşte "Fikret Orman kimlerle koşuyor" başlıklı son yazısı:
"Hemen belirteyim. Bu yazının son bölümünde bir sürpriz var. Şöyle ki... Kasım Taşdan adlı bir kişi, son 15 gün içinde sanal ortam aracılığıyla bana inanılmaz bir saldırıda bulundu. Sorun değil elbet. Vız gelir, tırıs gider.
Fakat şu var. Kasım Taşdan’ın mesleğini ve arkadaş çevresini duyunca çok şaşıracaksınız.

FİKRET ORMAN TAŞERON!

Geçen hafta bazı belgeler yayınladım. Ve bu doğrultuda aynen şunları yazdım:
“Vodafone Arena Stadı Yenileme Projesi” kapsamında... Tribün korkuluk işlerini... Taşeron firma olarak... Orsan Ticari Araç Sistemleri Limited Şirketi yaptı.
Bu aile şirketinin ortakları arasında kim var? Fikret Orman.
Yani... Beşiktaş Kulübü’nün kasasından çıkan para... Fikret Orman’ın ortağı olduğu Orsan Şirketi’nin kasasına gitti.

MİKTAR 1 MİLYON 936 BİN LİRA

Sözleşmenin imza tarihi 18 Eylül 2015... Sözleşmenin altında Beşiktaş İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kaşesi ve yetkili kişilerin imzaları var.
Keza, taşeron firma adına da bir imza ve bir kaşe bulunuyor.
Hakediş raporunun tarihi 22 Nisan 2016... Miktar mı? 1 milyon 936 bin 667 lira 34 kuruş.

FİKRET ORMAN SESSİZ!

Peki bu haber ve belgeler yayınlandıktan sonra ne oldu? Hiç bir şey olmadı. Sayın Fikret Orman sessiz kaldı. Peki, Beşiktaş kulübünden bir açıklama var mı? O da yok.
Aslında tam sırasıydı. Hafta sonu yapılan olağanüstü genel kurulda kürsüde 3 cümle de olsa “Atilla Türker yalan yazıyor. Bu belgeler sahte. Benim şirketime bu paralar girmedi” diyebilirdi.
Ama... Sayın Fikret Orman kimin ne olduğunu artık çok iyi bildiği için topa basmayı tercih ediyor.
Gerçi yine zaman var. Şahsıma dava açılsın. Belgeler ortaya konulsun. Hangi ihale kime verilmiş, hangi işi kim almış, bu işlerin içinde kimler var, faturalar nereden gelmiş, tek tek ortaya çıksın.
İyi olmaz mı?

BU TÜR AKÇALI İŞLERE GİRİLMEZ!

Bu habere geçen hafta yorum yazmadım. Yine yazmak istemiyorum. Çünkü her şey ortada. Ama ille de yaz diyenler için 2-3 cümle yazayım:
Bir kulüp başkanı ya da bir yönetici, bu tür akçalı işlere girmez. Giremez. Kazanç da sağlasa, zarar da etse, yanlıştır. Dünyanın her yerinde yanlıştır.
En azından etik anlamda yanlıştır.
Tartışılması bile abesle iştigaldir.
Peki! Fikret Orman bu durumu bilmez mi? Mutlaka bilir.

“COME TO ÇİFTLİK...”

Fikret Orman

Sayın Nilay Yılmaz, Fanatik Gazetesi’nde şahane bir yazı kaleme aldı. Hemen belirteyim, yazının başlığı “Come to Çiftlik”.
Aynen aktarıyorum:
“Atilla Türker belgeleriyle birlikte bir haber daha yaptı. İddialar vahim: İlk önce kulübün hukuk departmanı varken hukuk işlerini yapan ve kulübe 2 milyon TL’lik fatura kesen bir şirketin ortağı yönetici, ardından yönetici olmak için süresi dolmadığı halde evrakta sahtecilik yaparak kendini kulübün voleybolcusu gösteren, ancak Voleybol Federasyonu’nda kaydı olmayan başka bir yönetici, dün de stadın korkuluk ihalesini yaklaşık 2 milyon TL’ye ortağı olduğu şirkete veren Başkan haberleri...
Belgeler ortada dolaşıyor, ancak 115 yıllık Beşiktaş Jimnastik Kulübü bu belgelere ilişkin açıklama yapmıyor.
Bir kurumda ücretli veya gönüllülük esasıyla çalışıyorsanız siz, sizin yakınlarınız, aileniz, ortaklarınız o kurum ile ücret karşılığı herhangi bir iş yapmamalıdır. Bu, dünyanın tüm kurum ve kuruluşlarında geçerli ahlaki bir ilkedir. Kulüp yöneticileri de, kulüple hangi amaçla olursa olsun sonunda rant olan işleri yapmamalıdır. Ancak görüyoruz ki Beşiktaş kulübü, bildiğiniz çiftlik olmuş.
En büyük dertlerimizden olan “ben yaptım oldu” zihniyeti Beşiktaş kulübünü de ele geçirmiş vaziyette, ne yazık ki.
Birileri yasaları, teamülleri, gelenekleri ve şeffaflık gibi ilkeleri zerre umursamıyor; insanların gözünün içine baka baka bildiğini okuyor ve asla hesap vermiyor.”

YÖNETİME YİNE GİRDİLER!

Beşiktaş’ta voleybol oynadığını iddia ederek 1 yıl kıdem kazanan... Ve bu doğrultuda Beşiktaş yönetim kuruluna giren Umut Güner’in son durumunu merak ediyor musunuz? Gayet iyi. Susuyor. Beşiktaş kulübünden de bir açıklama yok. Ama şu var. Umut Bey yeni yönetim kurulunda yine yer aldı. Hayırlı uğurlu olsun. Tabii Şafak Mahmutyazıcıoğlu için de hayırlı uğurlu olsun. Üstün hizmetlerine hep beraber devam ederler.

ORMAN-ADALI EL ELE

Beşiktaş Yönetim Kurulu

Yeni yönetimde Serdal Adalı da yer aldı. Yine hayırlı uğurlu olsun. Ama herkesin bildiği bir gerçek var. Belli bir süre öncesine kadar Fikret Orman ve Serdal Adalı, birbirlerine çok ağır ithamlarda bulunuyorlardı.

Merak edenler sanal ortamdan izleyebilir.
Beşiktaş menfaati gereği buzlar eritilmiş olsa gerek.
Bu çerçevede ortada şöyle bir iddia dolanıyor:
“Önümüzdeki yıl Mayıs ayında yapılacak seçimli olağan genel kurul öncesi Fikret Orman başkanlığı bırakacak, koltuğa Serdal Adalı oturacak. Bu çerçevede Serdal Adalı’ya bir söz verilmiş olabilir.”
Zaman ne gösterecek bakalım.
ÖVGÜLER VE DE KÜFÜRLER!
İzninizle, konuyu değişik bir yere getireceğim.
İçinde bulunduğumuz bu süreçte haliyle çok değişik durumlarla karşılaşıyorum. Şahsıma yönelik inanılmaz yoğunlukta iltifatlar da var, yine inanılmaz yoğunlukta küfür, hakaret ve tehditler de var.
Destek gösterenlere tek tek teşekkür ederim. Eksik olmasınlar.
Küfür, hakaret ve tehdit edenlere ise bir şey söylemek istemiyorum. Ama şunu iyi biliyorum ki, bu hesapların çok önemli bölümü trol. Gerçek kimliği ile yazan insan sayısı yok denecek kadar az. Profilden belli oluyor çünkü.
Bu trolleri yöneten bazı muhteremlere buradan selamlarımı yolluyorum.
Tetikçileri de dikkate almıyorum. Kendileri yazsınlar, kendileri okusunlar.
Samimi bir şekilde eleştiride bulunan gerçek kişilere ise elbette ki saygım sonsuz.

ADI KASIM TAŞDAN... ESKİ HAKİM, ŞİMDİ AVUKAT

Kasım Taşdan
15 gün önce kaleme aldığım “Beşiktaş’ta 2 milyon liralık 2 makbuz... Beşiktaş kulübünün hukuk işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyesi Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ortağı olduğu Kültür Hukuk Bürosu... Beşiktaş Kulübü’ne biri 1 milyon 250 bin lira, diğeri de 750 bin lira olmak üzere toplam 2 milyon liralık 2 ayrı makbuz kesti” içerikli yazımın ardından... Kasım Taşdan adındaki bir kişi, kendi Twitter hesabından, Şafak Mahmutyazıcıoğlu ve Oktay Kurman’ın fotoğrafını koyarak, aynen şu ifadeleri kullandı:
“35 yaşındayım. Hayatımda tanıdığım en güzel iki insan. İkisine de canım feda. Beşiktaş için her şeyini feda edecek bu adam gibi adamlara iftira eden haysiyetsizlere değil de bunlara inanan taraftarlar çok üzüyor beni.”
Hemen belirteyim. Kasım Taşdan adını ilk kez 15 gün önce gördüm.
O günden bu yana bana inanılmaz bir saldırıya geçti. Öyle ki sadece bir gecede şahsıma yönelik 13 tweet attı. Saatini de söyleyeyim. Gece 1 ile 3 arası.
Diğer zamanlarda yolladığı iletileri saymadım bile.
İletiler nasıl ama! Seviyesizlik diz boyu. Ne ararsanız var.
Yazdıkları arasında bir cümle dikkatimi çekti. Ne mi bu? “Kürsünün iki tarafında, hem hakim, hem avukat sıfatıyla görev yapan biriyim...”
İnanmadım. Ciddiye almadım. Kendisini hakim-avukat olarak gösteren biridir, diye düşündüm.

FİKRET ORMAN’IN YANIBAŞINDA!

Ertesi günü... Beşiktaş kulübünün göbeğinden bir arkadaş aradı, bu konuyu açtı, “Evet Atilla Bey, bu kişi, eski bir hakim, halen de avukatlık yapıyor. Fikret Orman’ın da çok sevdiği bir isim” dedi.
Hemen araştırdım, Kasım Taşdan nedir, necidir, diye. Çok şaşırdım.
Maalesef doğruymuş. Şöyle ki... Geçen yıla kadar İstanbul İdare Mahkemesi üyesiymiş. Sonra... Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 13 Temmuz 2017 tarihli ve 982 sayılı idari yargı kararnamesi ile görev yeri değiştirilmiş. Tekirdağ’a tayin edilmiş.
Gitmemiş. Avukatlıkta karar kılmış.

“PAÇAYI YIRTAMAZSIN ATİLLA...”


İzninizle, eski hakim olan Kasım Taşdan’ın, şahsıma yönelik iletilerini size aktarmak istiyorum. Bir bilgi vereyim. Bu şahıs, benden 22 yaş küçük.
Evet, aktarıyorum:
  • Paçayı yırtamazsın Atilla.
  • Kalemim senin gibi satılık değil.
  • Kimin maşalığını yaptığını da çok iyi biliyorum.
  • Delikanlı ol.
  • Kim utanacak göreceğiz, yargı süreci sonuçlansın. (Oktay Kurman ve Şafak Mahmutyazıcğoğlu’nun şahsımla ilgili yapmış oldukları suç duyurusunu işaret ediyor.)

AĞZINI BOZDU

Radarı bazen değişik yönlere de çevirdi Taşdan... Tabii hedefte yine ben varım.
Devam edelim.
  • Aynı konuda bu gazetecinin kaçıncı haberi bu. (Birine beni şikayet ederken, belli ki yalan söylüyor, çünkü aynı konuyla ilgili ilk haberimdi bu.)
  • Atilla’nın neyine kızayım kardeşim o kim ki? Ben bu herife katıksız şartsız inananlara kızıyorum. (Yine birine beni şikayet ediyor)
  • 2 senedir defaatle aynı haberi yapıyor ısıtıp ısıtıp. (Biraz önce de belirttiğim gibi, bu konuyla ilgili daha önce hiç yazmadım, ilk kez 15 gün önce kaleme aldım. Şu da var. Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun, avukatı Mete Menekşe aracılığıyla hakkımda yapmış olduğu suç duyurusunda da benzer ifadeler var. Yani hep beraber yalan söylüyorlar.)
  • Kürsünün iki tarafında, hem hakim, hem avukat sıfatıyla görev yapan biri olarak söyleyebileceğim, bir b.k bilmediğin. (Ekşi sözlükte, avukat olduğunu yazan bir kişi, Kültür Hukuk Bürosu ile ilgili bazı iddialarda bulunmuştu. Ben de bunu Twitter aracılığıyla paylaşmıştım. Kasım Bey burada o kişiye laf yetiştiriyor.)

TAKVİYE KUVVET OLSA GEREK

Samimi olarak şunu söyleyeceğim. Kasım Taşdan’ın böyle bir tutum içine girmesine... Hem şaşırdım, hem üzüldüm, hem de kendisine acıdım.
Bir hakim, nasıl bu duruma düşer!
Şafak Mahmutyazıcıoğlu, Oktay Kurman, Mete Menekşe derken, aynı cepheden bir de bu Kasım Taşdan geldi.
Takviye kuvvet galiba.
Neyse ki benim açımdan en ufak bir sorun yok.
Bunlar ufak işler...
Burada amaçları ne? Sindirmek, yıldırmak, korkutmak.
Tam da buldular hani sinecek, yılacak, korkacak adamı!
Başarılar dilerim.
FİKRET ORMAN, TAŞDAN’IN KİTABINI OKUDU
Kasım Taşdan’ın 2 yıl önce bir kitabı yayınlandı. İyi bir kitap mı, yoksa kötü bir kitap mı bilmiyorum ama şunu biliyorum. Fikret Orman bu kitabı okudu. Daha doğrusu okuyor pozu verdi. Öncesinde veya sonrasında da okumuştur elbet. Bu okuyor pozunu sanal ortamdan herkes bulabilir.

BEŞİKTAŞ DAVASI VE REDDİ HAKİM!

Şimdi geldik olayın en can alıcı bölümüne.
Ufak bir araştırma yapınca ortaya ilginç bilgiler ve belgeler çıktı. Mesela önümde bazı fotoğraflar var. Çeşitli yerlerde çekilmiş. Özel hayatın gizliliği çerçevesinde yayınlamayı düşünmüyorum. Ama isteyen olursa Beşiktaş kulübüne iadeli taahhütlü yollayabilirim. Ne de olsa Fikret Orman belgeleri çok sever.
Fotoğraflarda çok net görülüyor. Şöyle ki... Kasım Taşdan, başta Fikret Orman olmak üzere Beşiktaşlı bazı yöneticilerle adeta canciğer kuzu sarması.
Normaldir. Nihayetinde arkadaşlık ya da iş ilişkisi.
Bu doğrultuda Taşdan’a bir soru yöneltmek istiyorum.
Sayın Taşdan! Beşiktaş tarafından açılan-açtırılan bir davada... Hakimlik yaptınız mı? Bu dava sırasında tarafsızlığınıza gölge düşürebilecek bilgi ve belgeler ortaya kondu mu? Reddi hakim oldunuz mu?
Bu haftalık bu kadar.
Esen kalın.
ATİLLA TÜRKER




3 Eylül 2018 Pazartesi

Beşiktaş’ta 2 milyon liralık 2 makbuz... İşte o belgeler!

Usta gazeteci Atilla Türker gündeme damga vuracak yazılarıyla sadece Ajansspor'da. Türker, ilk yazısında Beşiktaş'taki 2 milyon liralık 2 makbuzu gündeme taşıdı. İşte o yazı:  (aşağıdaki linkten de okuyabilirsiniz)
https://www.ajansspor.com/haber/besiktasta-2-milyon-liralik-2-makbuz-iste-o-belgeler-266876

Mevzu şu: Beşiktaş Kulübü’nün hukuk işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyesi Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ortağı olduğu “Kültür Hukuk Bürosu”... Beşiktaş Kulübü’ne biri 1 milyon 250 bin lira, diğeri de 750 bin lira olmak üzere toplam 2 milyon liralık 2 ayrı makbuz kesti.
Kesen kişi kim? Kültür Hukuk Bürosu adına Oktay Kurman... Oktay Bey de, Şafak Bey’in resmi ortağı.
Zaten... Şafak Bey ile bu durumu ayrıntılı bir şekilde konuştum.
Şu da var. Konu, Beşiktaş Divan Kurulu’nda bulunan bir üye tarafından Beşiktaş Denetleme Kurulu’na geçen ay bir yazı ile soruldu. Denetleme kurulu kabul etti.
Ve hatta... Bu hassas durum İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’ya da bir yazı ile bildirildi.
BEŞİKTAŞ KULÜBÜ’NDE HUKUK DEPARTMANI VAR AMA...
Belirteyim. Beşiktaş Kulübü bünyesinde çok değerli isimlerden oluşan bir “hukuk departmanı” var. Buna rağmen... Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ortağı olduğu Kültür Hukuk Bürosu, belirli hizmetler karşılığı Beşiktaş’a bu makbuzları kesti.
Kültür Hukuk Bürosu
MAHMUTYAZICIOĞLU... ÇOK ETKİLİ VE YETKİLİ BİR İSİM
Şafak Mahmutyazıcıoğlu, Beşiktaş yönetim kurulunun çok önde gelen isimleri arasında yer alıyor. Şunu rahatlıkla söylemek mümkün, Fikret Orman’ın en yakınındaki 2-3 isimden birisi... Zaten medyaya göz attığınızda Fikret Orman fotoğrafının yanında genelde Umut Güner ve Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu görebilirsiniz.
Çok önemli bir vurgu yapayım. Sayın Mahmutyazıcıoğlu, 11 Mayıs 2016’da yapılan kongre sonucu yönetime girdi. Halen yönetim kurulunda hukuk işlerinin yanısıra, transfer komitesi üyesi ve icra kurulu üyesi olarak da görevine devam ediyor.
Yani son derece etkili ve yetkili bir isim.
YÖNETİME GİRDİKTEN SONRA MAKBUZLAR KESİLDİ
Makbuzlara şöyle bir göz atalım mı? İlki 21.07.2016 tarihli. Yani yaklaşık 2 yıl önce... Miktar 750 bin lira. İş konusu olarak, “03306 yevmiyeli vekalete istinaden görülen davalar hizmet bedeli” yazılı... Makbuzun üst tarafında Kültür Hukuk Bürosu adına Avukat Oktay Kurman’ın kaşesi ve imzası bulunuyor.
Makbuzun altında da Beşiktaş Kulübü’nün adresi var.
İşte o belgeler!
İkinci makbuzun tarihi ise 09.08.2016... Yani yine yaklaşık 2 yıl önce... Miktar bu kez 1 milyon 250 bin lira. İş konusu bölümünde, “İstanbul 5. İdare Mah. 2013/124-125-1092 no’lu dava vekalet ücreti” yazılı... Makbuzun üst tarafında yine Kültür Hukuk Bürosu adına Avukat Oktay Kurman’ın kaşesi ve imzası bulunuyor. Makbuzun altında da yine Beşiktaş Kulübü’nün adresi var.
İşte o belgeler!
Anlaşılacağı üzere... Sayın Mahmutyazıcıoğlu Beşiktaş Yönetimi Kurulu’na girdikten sonra... Bu makbuzlar kesildi.
 
MAHMUTYAZICIOĞLU: AVUKATLIK FAALİYETLERİMİ ASKIYA ALDIM
Sayın Şafak Mahmutyazıcıoğlu ile bu konuyu görüştüm. Konuşmamızın ilk bölümü biraz gergin geçti. Sayın Mahmutyazıcıoğlu “Benim cebime giren tek kuruş yok. Olamaz da... Zaten avukatlık faaliyetlerimi askıya aldım. Ortağım olan Oktay Kurman emeğinin karşılığı olarak bu parayı kazandı. Haliyle bu para anasının ak sütü gibi helal. Kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda çalışıyoruz. Aksi düşünülemez” dedi.
Kendisine Whatsapp’tan bu belgeleri yollamak istedim. Gerek olmadığını belirtti.
BEŞİKTAŞ DENETLEME KURULUNA BİLDİRİLDİ
Bu arada... Ortada büyük bir garabet olduğu gerekçesiyle... Beşiktaş Divan Kurulu’nun bir üyesi, 23 Temmuz 2018 tarihinde... Yani 40 gün önce... İki sayfalık bir yazı ile konuyu Beşiktaş Denetleme Kurulu’na iletti. Yazıda, bu paraların dışında Kültür Hukuk Bürosu’na başka para ödenip ödenmediği de ayrıca soruldu.
İşte o belgeler!
★ 
FEYYAZ BEY KABUL ETTİ AMA...
Denetleme Kurulu Başkanı Feyyaz Tuncel de 2 Ağustos 2018 tarihli kulüp antetli yazıyla, “Makbuzları inceledik. Tanzim olunan serbest meslek makbuzu karşılığı olarak avukatlık hizmeti alındığına dair dayanak belgelerin mevcut olduğu görülmüştür” cevabını verdi.
Aynı Denetleme Kurulu... Kibarca... “Hangi hukuki hizmetin hangi avukattan alınacağı hususu yönetimsel bir karar olarak Beşiktaş yönetim kuruluna aittir” dedi.
İşte o belgeler!
 
SÜLEYMAN SOYLU’YA DA İLETİLDİ
Bunun üzerine... Aynı Divan Kurulu üyesi... İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bir mektup yazdı. Durumu aktardı. Detaylı bilgiler verdi. Beşiktaş Denetleme Kurulu’nun görev ve sorumluluğunu yerine getirmediğini bildirdi.
Ayrıca... Aynı konu yine geniş çerçevede İstanbul Valiliği Dernekler Müdürlüğü’ne iletildi.
İşte o belgeler!
Sayın Fikret Orman... Sormak isterim. Başka hukuk bürosu mu kalmamıştı acaba! Kulüp bünyesinde çalışan ve birbirinden değerli isimlerden oluşan hukuk departmanı ne güne duruyor, söyler misiniz?
Ayrıca... Beşiktaş tarihinde bir hukuk bürosuna bu kadar yüksek ödeme başka ne zaman yapıldı?
Yanıtlamanızda yarar var. Herkes aydınlanır.
Sayın Fikret Orman, Divan Kurulu’nda “Elinde belge olup da yayınlamayan namerttir” demişti.
Haliyle yayınlıyorum tek tek.
Sahi... Sayın Orman’ın görmek istediği başka ne belge var acaba!
Bileyim! O belgelere öncelik tanıyayım.
2 SORUM DAHA VAR
Yine Orman’a sormak isterim.
Sayın Orman:
Tüzük gereği 2 yılı tamamlamayan üyelerin Beşiktaş yönetim kuruluna girmesi mümkün değilken... O dönem henüz 1 yıllık üye olan Umut Güner’in, “Beşiktaş’ta voleybol oynadı” iddiası doğrultusunda... Birileri tarafından düzmece bir belge hazırlanarak... Umut Güner’e 1 yıl kıdem kazandırıldığı... Güner’in bu şekilde yönetime girebildiği... Ne derece doğrudur?
Öte yandan... Umut Güner’in hiç bir zaman lisanslı voleybolcu olmadığına dair... Ortada bir belge var mı?”
Az kalsın unutuyordum.
Sayın Orman...
Beşiktaş Stadı’nın yapımı sırasında... Ortağı olduğunuz “ORSAN TİCARİ ARAÇ SİSTEMLERİ LİMİTED ŞİRKETİ” olarak... Başkanı olduğunuz Beşiktaş kulübüyle... Taşeron firma olarak... 18 Eylül 2015 tarihli... Bir sözleşme imzaladınız mı?
Toplam 2 milyon 116 bin 179 liralık bir iş yaptınız mı?
Görüşmek üzere.
Sağlıcakla kalın.

28 Ağustos 2018 Salı

Fikret Orman nereye koşuyor? Belgeler ve acı gerçekler!


Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, BeIN Sports’ta Şansal Büyüka ile yaptığı sohbetin bir bölümünde aynen şunları söyledi:
"Negredo’yu Galatasaray’a bedelsiz götürmüşler, Beşiktaş’a bonservis ücreti ile gelmiş. Bulun gelin Galatasaraylı yöneticileri, sorun. Evrak değil, sözlü olarak teklif olsa bile kabul edeceğim. 2,5 milyon Euro’ya Negredo’yu aldık. Rakiplerimiz daha fazla verdi, bir kelime konuşuluyor mu? Hayır. Neden bizimkiler konuşuluyor sadece."
İlginç! Madem öyle... Ben de hemen gazete kupürünü ortaya koyayım.
Galatasaray eski futbol direktörü Cenk Ergün’ün açıklamasını hep beraber okuyalım.
Sezon sonu şampiyonluk öyküsünü Takvim Gazetesi’ne anlatan Cenk Ergün aynen şunları söyledi:
“Tudor’la yeni sezon planlamasını yaparken ilk önümüze koyduğum isim Gomis oldu. Hatta Negredo’yu bize bedava vermek istediler. Ama biz kabul etmedik. Kafamızdaki golcü Gomis’ti ama onun da sağlık sorunları olduğunu biliyorduk. Daha önce yaşadığı bayılma atakları sağlık heyetimizi tedirgin ediyordu.”
Negredo
Durum bu... Cenk Ergün bu sözleri 3 ay önce dile getirdi.
Ama hemen belirteyim. Negredo ile ilgili haberi ben 7 ay önce kaleme aldım. 8 Şubat’ta... Sonra ne oldu? Fikret Orman, 24 Şubat’ta yapılan Beşiktaş Divan Kurulu’nda benim haberi okudu. Esti, gürledi. Şahsıma yönelik olarak çok ağır konuştu ve “Mahkemeye verdim onu” dedi.
Dikkatinizi çekmek isterim “mahkemeye veriyorum- vereceğim- vermeyi düşünüyorum- versem iyi olur” falan değil... “Mahkemeye verdim onu” dedi.
Peki, ne oldu? Aradan 6 ay geçti, ortada dava falan yok.
Aslında davanın açılmasını ve bazı gerçeklerin ortaya konulmasını çok isterdim.
Ama Fikret Bey topa bastı.
Konuyu daha iyi izah edebilmek için hemen bir hatırlatma yapayım.
7 ay önce kaleme aldığım yazıda çok çarpıcı iddialar ortaya koymuştum. Neler mi yazmıştım?
“Galatasaray Menajeri Cenk Ergün, geçen sezon öncesi Negredo’nun Menajeri Juanma Lopez ile Madrid’de iki kez görüştü. Lopez, Negredo’nun bonservis ücreti olmadan Galatasaray’a transfer edilebileceğini söyledi. Yine aynı Lopez, Negredo’nun yıllık ücretinin 3,5 milyon Euro olduğunu belirtti.”
Aslında bu yazımda, odada başka kimlerin bulunduğunu, ne yediklerini ve ne içtiklerini de belirtecektim ama son anda vazgeçtim.
Yazının çıktığı gün bazı ortak dostları arayan Cenk Ergün, “Nereden öğrenmiş bu bilgileri” diye şaşkınlığını dile getirdi.
Uzatmayayım. Galatasaray’a bonservis ücreti olmadan yıllık 3,5 milyon Euro’ya önerilen Alvaro Negredo, Beşiktaş’ transfer oldu. Ne ödendi? Bonservis bedeli olarak 2,5 milyon Euro, yıllık ücret olarak da 4 milyon 350 bin Euro.
Gomis ise Galatasaray’la yıllık 3 milyon 350 bin Euro üzerinden sözleşme imzaladı.
Belirteyim. Valencia, hem maaşının yüksek oluşu hem de performansındaki düşüş nedeni ile Negredo’yu gözden çıkartmıştı.
Ardından... Bu yazı sonrası bana biraz fazla öfkelenen Fikret Orman, Mart ayında düzenlediği basın toplantısında “Negredo’nun menajerini çağırdım, evraklarıyla birlikte önümüzdeki hafta gelecek, her şeyi açıklayacak” dedi.
Yine dikkatinizi çekerim, “menajerini çağıracağım, çağırsam iyi olur, çağırmayı düşüyorum” falan değil... “çağırdım” dedi.
Peki, ne oldu? Aradan 5,5 ay geçti, Negredo’nun menajeri henüz ortada yok.
Fikret Orman, yine Beşiktaş Divan Kurulu’nda benim yazdığım haber çerçevesinde “Elinde belgesi olup da konuşmayan namerttir. Basın demek habercilik demek, araştırmak demektir. Bilgi toplamak demektir. Bu, Türk sporuna zarar veriyor” dedi.
Sonra ne oldu? Belgeleri ortaya koydum.
Önce Mertcan Çam belgesini yayımladım.
Hani şu, Trabzonspor’da 4 yılda sadece 3 dakika forma giyen Mertcan Çam ile ilgili transferin belgesi.
Vurgu yapmamda yarar var. Bu sözleşme, her iki kulüp arasında imzalanan bir sözleşme idi. Sözleşmenin altında da Fikret Orman ile Muharrem Usta'nın imzası vardı. Mertcan Çam ile de daha sonra sözleşme imzalanması taahhüt altına alınmıştı.
Tabii bu haber gündeme bomba gibi düştü.
Haber çıktıktan bir gün sonra yapılan basın toplantısında Fikret Orman’a “Atilla Türker’in Mertcan Çam transferiyle ilgili ithamı hakkında ne düşünüyorsunuz” şeklinde bir soru yöneltildi.
Orman ne cevap verdi biliyor musunuz?
“Atilla Türker’i meşhur ettik. Dedikodular üzerinden bir şeyler yazmaya çalışıyor. Biz emekçileri kaale alıyoruz. Beşiktaş ciddi bir kurumdur, yapılan her şeyin arkasında bir strateji vardır. Beşiktaş üstünden kimseye prim yaptırmam. Herkes işine gücüne baksın. Beşiktaş başkanına herkesin güveni ve inancı vardır. Günü geldiği zaman kimi aldığımızı içerikleriyle birlikte açıklarız” dedi.
Düşünebiliyor musunuz, ortada sözleşme var, belgesi var, bu belgenin altında Fikret Orman’ın kendi imzası var, ama ne diyor Fikret Orman, “Atilla Türker’i meşhur ettik. Dedikodular üzerinden bir şeyler yazmaya çalışıyor. Günü geldiği zaman kimi aldığımızı içerikleriyle birlikte açıklarız.”
Sonra ne oldu? Fikret Orman, Beşiktaş'ın bu sezon başı Avusturya kampında “Mertcan Çam ile yaptığımız anlaşmayı feshettik. Kendisi anlaşma şartlarına uymadı" dedi.
Şaka gibi!
Peki, ardından ne oldu?
Fikret Orman'ın bu sözlerini medyadan öğrenen Mertcan Çam, Trabzon'da evinde otururken Instagram aracılığıyla "Acaba beni hiç gördüler mi? Saçlarım ne renk? Ben Beşiktaş ile bir şey imzalamadım ki, neyi feshedecekler" dedi. Mertcan Çam yetinmedi 2 tane de gülen-ağlayan emoji koydu.
Bitmedi. Bir belge daha yayımladım. Neydi bu kez? Mehmet Ekici belgesi! Kapsamı neydi? Trabzonsporlu Mehmet Ekici'nin, Beşiktaş'tan başka bir takıma transfer olması halinde Trabzonspor, Beşiktaş'a 1,5 milyon Euro ceza ödeyecekti.
Bu belgenin altında da yine Fikret Orman ile Muharrem Usta'nın imzası vardı.
Nitekim Mehmet Ekici, ancak sezon bittikten sonra Fenerbahçe'ye transfer olabildi. Hatırlatırım. Fenerbahçe, Mehmet Ekici'yi 6 ay öncesinden transfer edebilmek için 2 milyon bonservis bedelini gözden çıkartmıştı.
Anlaşılacağı üzere... Trabzonspor, Beşiktaş ile imzalanan sözleşme çerçevesinde Mehmet Ekici'yi Fenerbahçe'ye veya başka bir takıma vermeyerek, parasal anlamda yüklü bir zarara uğramıştı.
Nitekim... Beşiktaşlı Olcay Şahan'ın sadece 200 bin Euro karşılığında Trabzonspor'a verilmesi... Trabzonspor'da 4 yılda sadece 3 dakika oynayan Mertcan Çam için de Beşiktaş’ın Trabzonspor’a KDV dahil 885 bin Dolar ödenmesi... Bazı gerçekleri tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyordu.
Peki, yine belgeli bu haberim üstüne Fikret Orman ne söyledi?
Bu kez hiçbir şey söylemedi!
Aslında yazılacak daha çok konu var. Ama bu yazı çok uzadığı için burada kesmek istiyorum.
Yine de son noktayı koymadan önce Fikret Orman’a bazı sorular yöneltmek istiyorum.
Şunu da belirteyim. Fikret Orman, Beşiktaş Divan Kurulu’nda yaptığı konuşmada şahsımı işaret ederek “İnsanda biraz haysiyet olur, onur olur, ahlak olur” demişti.
Ben de bu doğrultuda soracağım:
Sayın Orman...
1- Negredo'nun Beşiktaş'a transferi öncesi... "Bonservis bedeli olmadan bu transfer sağlanabilir" şeklinde... Ahmet Nur Çebi ile bir görüşme yaptınız mı?
2- Tüzük gereği 2 yılı tamamlamayan üyelerin Beşiktaş yönetim kuruluna girmesi mümkün değilken... O dönem henüz 1 yıllık üye olan Umut Güner’in, “Beşiktaş’ta voleybol oynadı” iddiası doğrultusunda... Birileri tarafından düzmece bir belge hazırlanarak... Umut Güner’e 1 yıl kıdem kazandırıldığı... Güner’in bu şekilde yönetime girebildiği... Ne derece doğrudur?
Öte yandan... Umut Güner’in hiç bir zaman lisanslı voleybolcu olmadığına dair... Ortada bir belge var mı?
3- Beşiktaş hukuk işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyesi Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ortağı olduğu “Kültür Hukuk Bürosu” için... Beşiktaş’ın kasasından biri 1 milyon 250 bin, diğeri 750 bin lira olmak üzere 2 ayrı makbuz karşılığında toplam 2 milyon lira çıktı mı?
Sayın Orman... Belge istiyordunuz. Yavaş yavaş geliyor işte belgeler!
Kalın sağlıcakla...

9 Ağustos 2018 Perşembe

Fenerbahçe, Vida için ne önerdi? İşte o belge...


Yanlış anlaşılmaya meydan vermemek için şu hususu hemen önemle belirtmek istiyorum.
Görmüş olduğunuz bu belge... 23.08.2017 tarihini taşıyor.
Yani yaklaşık 1 yıl öncesi.
Fenerbahçe geçen sezon başı Domagoj Vida’yı kadrosuna dahil edebilmek için resmi bir teklif sundu.
Fenerbahçe antetli bu resmi teklifin altında iki kişinin imzası bulunuyor.
Kimlerin mi? Engin Dumanlı ve Serdar Yıldız’ın.
Engin Dumanlı, Fenerbahçe Futbol A.Ş. Genel Müdürü... Serdar Yıldız ise Fenerbahçe Futbol A.Ş. Mali İşler Direktörü.
VİDA DİK DURDU!
Yine önemle belirteyim. Vida o dönem Dinamo Kiev’in sözleşmeli futbolcusu olduğu için... Bu teklif doğrudan Dinamo Kiev’e yapıldı.
“Fenerbahçe Kulübü olarak futbolcunuz Vida’yı almak istiyoruz” denildi.
Peki... Fenerbahçe, bonservis bedeli olarak ne teklif etti? Belgede de görüldüğü üzere... 3 milyon Euro.
Ufak bir hatırlatma yapayım. Vida’nın Dinamo Kiev ile sözleşmesi 1 Ocak 2018’de bitiyordu.
Yani teklif yazısından 4 ay sonra.
Haliyle... 4 ay sonra Vida elini kolunu sallayıp gideceği için... Dinamo Kiev 3 milyon Euro’luk bu teklife sıcak baktı.
Bu miktar pazarlık sonucu belki de daha artabilirdi.
Ama hemen söyleyeyim. Görüşmeler fazla uzamadı. Kesildi. Çünkü... Vida, Dinamo Kiev yetkililerine tavır koydu.
Şöyle ki... “Ben Beşiktaş’la ön protokol imzaladım. Vazgeçmem. Sözümden dönmem
Futbol hayatıma Beşiktaş'ta devam edeceğim” dedi.

Durumu izah etti.
Fenerbahçe’nin talebi gerçekleşmedi.

Vida, Ocak ayında elinde bonservisiyle Beşiktaş’la sözleşme imzaladı.
FENERBAHÇE GEÇ KALDI
Bir parantez açayım. Beşiktaş ile Vida arasında imzalanan protokolün tarihi 14 Ağustos 2017.
Fenerbahçe’nin Dinamo Kiev’e ilettiği teklif yazısı ise, belgede de görüldüğü üzere... 23 Ağustos 2017 tarihini taşıyor
.
Yani... Beşiktaş elini çabuk tuttu.
Diğer açıdan bakarsak... Fenerbahçe geç kaldı.
Şu da var. Beşiktaş ile Vida arasındaki ön görüşmeler aynı yılın mayıs ayı içinde başlamıştı.

GALATASARAY ÇOK DAHA GEÇ KALDI!
Hatırlarsınız elbet... 3 gün önce kaleme aldığım yazıda da Galatasaray’ın Vida’ya yaptığı teklifin ayrıntılarını ortaya koymuştum. Galatasaray adına Cenk Ergün imzalı teklif belgesini yayınlamıştım.
İşin özü şuydu: Beşiktaş ile Vida arasında 2017 yılının Ağustos ayında bir protokol imzalanmasına karşın... Galatasaray, 4 ay sonra, yani aralık ayında Vida’ya çok daha cazip bir teklif sunmuştu.
Hatta... “Vida, Galatasaray’dan gelen bu teklif üzerine Beşiktaş’la tekrar masaya oturarak fiyatını artırdı şeklinde iddialar da var” diye bir de vurgu yapmıştım.
Tüm rakamları ortaya koymuştum.
İsteyen bir önceki yazımı yine bu mecrada okuyabilir.

Sözün özü: Vida mücadelesini... Daha çabuk davranan... Daha iyi taktik uygulayan... Beşiktaş kazandı.
Kutlamak gerekir.
Vida da... Hem duruşu... Hem de hamleleriyle... Alkışları topladı.


Önemli not: Aziz Yıldırım, “Fenerbahçe, Vida’ya teklif götürdü” şeklinde çıkan haberleri şiddetli biçimde yalanlamıştı. Hatta bu gerçeği ortaya koyan çok değerli bir yazar hakkında ağır ifadeler kullanmıştı.
Bu belge sonrası ne gibi gelişmeler olacak, birlikte izleyeceğiz.
Görüşmek üzere... Hoşçakalın.



6 Ağustos 2018 Pazartesi

Galatasaray Vida’yı niye alamadı?

Yanlış anlaşılmalara meydan vermemek için şu hususu hemen belirtmek istiyorum.
Görmüş olduğunuz bu belge... 20.12.2017 tarihini taşıyor.
Yani 8 ay öncesi.
Galatasaray ara transferde Domagoj Vida’yı kadrosuna dahil edebilmek için bundan tam 8 ay önce resmi bir teklif sundu.
Galatasaray antetli bu resmi teklifin altında o dönem futbol direktörü olarak görev yapan Cenk Ergün’ün imzası bulunuyor.
Merak edilen ilk husus şu olsa gerek: Vida’yı önerilen miktar neydi? Yıllık kaç para üzerinden kaç yıllık sözleşme önerildi?
GALATASARAY VİDA’YA YILLIK 3 MİLYON 750 BİN EURO ÖNERDİ
Belgede de görüldüğü üzere... Vida’ya yıllık ücret 3 milyon 750 bin Euro teklif edildi.
Sözleşme süresi ise... 1 yılı opsiyonlu olmak üzere 4,5 yıl.
Malumunuz, bu teklif devre arasında olduğu için... Vida’ya ilk yarım sezon için de 1 milyon 875 bin Euro önerildi.
Domagoj Vida
GALATASARAY’IN TOPLAM TEKLİFİ 19 MİLYON 875 BİN EURO
Bir de şu var: Vida’ya 3,5 milyon Dolar da imza parası teklif edildi.
Toplayalım... 4,5 yılın karşılığı 16 milyon 875 bin Euro ediyor. 3,5 milyon Dolar imza parasını da ekleyelim. 3,5 milyon Dolar yaklaşık 3 milyon Euro ettiğine göre... Karşımıza çıkan toplam miktar 19 milyon 875 bin Euro.
Tabii yaklaşık 1,5 milyon Euro tutarındaki menajerlik ücretini de unutmayalım.
Sonuç? Vida, Galatasaray’ın 19 milyon 875 bin Euro tutarındaki teklifini geri çevirdi, Beşiktaş’ı tercih etti.

BEŞİKTAŞ’TAN ALACAĞI TOPLAM ÜCRET 16 MİLYON 400 BİN EURO
Peki... Beşiktaş, Vida’yı kadrosuna ne kadara dahil etti? Yani 4,5 yıllık miktar nedir? 16 milyon 400 bin Euro...
Yani... Galatasaray’ın önerdiği miktardan 3 milyon 475 bin Euro daha az.
BU SEZON 3 MİLYON 200 BİN EURO’YA TOP KOŞTURACAK
Detay vereyim.
Vida’nın Beşiktaş’la imzaladığı sözleşmenin kapsamı aynen şöyle:
2017-18 sezonu: (Yarım sezon): 1,5 milyon Euro.
2018-19 sezonu: 3 milyon 200 bin Euro.
2019-20 sezonu: 3 milyon 300 bin Euro.
2020-21sezonu: 3 milyon 400 bin Euro.
2021-22 sezonu 3 milyon 500 bin Euro.
Başka... Bir de imza parası var. Ne kadar mı? 1,5 milyon Euro... 3 eşit taksitte... Yani 500’er bin Euro halinde.
Toplayalım mı! 4,5 sezonun karşılığı 14 milyon 900 bin Euro ediyor.
Üzerine 1,5 milyon Euro imza parasını da ekleyelim: Ne etti? 16 milyon 400 bin Euro.
PROTOKOLDE 3,5 MİLYON DOLARLIK MÜEYYİDE VARDI
Bonuslar açısından arada çok önemli fark olmadığını da belirtmek isterim.
Şimdi geldik konunun can alıcı noktalarından birine...
Olay şu:
Beşiktaş, ileriyi düşünerek... Vida ile bundan tam 1 yıl önce protokol imzalamıştı.
Tarihini de söyleyeyim. 14 Ağustos 2017.
Protokolde şöyle de bir madde vardı: Vazgeçen taraf 3,5 milyon Dolar ceza öder.
Yani, Beşiktaş vazgeçerse Vida’ya, Vida vazgeçerse Beşiktaş’a 3,5 milyon Dolar ödeyecekti.
GALATASARAY’DAN “VAZGEÇ” PARASI!
Peki... Galatasaray, Vida’ya imza parası olarak ne önermişti? Belgede de görüldüğü üzere... 3,5 milyon Dolar.
Dikkatinizi çekerim. Euro değil, Dolar... Önerilen tüm miktarlar Euro olmasına karşın, imza parası Dolar üzerinden.
Belli ki... Galatasaray’ın önerisi... “Beşiktaş’tan vazgeç... Cezai müeyyideyi biz ödeyelim” önerisi!
Hem haber kaynaklarım bunu söylüyor, hem de mantık bunu gerektiriyor.
ÖZBEK MÜTHİŞ BİR HAMLE YAPACAKTI

Galatasaray’da o dönem başkanlık koltuğunda Dursun Özbek oturuyordu.
Üstelik... Galatasaray’da başkanlık seçimi vardı. Tam 1 ay sonra seçim olacaktı.
Özbek ve ekibi, Vida gibi son derece değerli bir ismi kadroya dahil ederek, saha içi başarıyı artırmanın yanısıra... Seçim öncesi de müthiş bir hamle yapmış olacaktı.
En az bunlar kadar önemlisi... Ezeli rakip Beşiktaş, Vida’dan mahrum kalacaktı.
VİDA 475 BİN EURO DAHA AZINA BEŞİKTAŞ’A GİTTİ
Tabii gerçekçi olalım.
Vida, Beşiktaş’la imzaladığı protokolü çiğneseydi eğer... Yani Galatasaray’a gitmiş olsaydı... Galatasaray’dan alacağı 3,5 milyon Dolar’ı, protokol gereği, Beşiktaş’a vermek zorunda kalacaktı.
Vida sayesinde Galatasaray’ın parası Beşiktaş’a geçecekti.
Galatasaray’ın kasasından çıkıp da... Vida’nın cebine girecek para ise 16 milyon 875 bin Euro olarak kalacaktı.
Peki... Vida’nın Beşiktaş’la imzaladığı sözleşmedeki toplam miktar neydi? 16 milyon 400 bin Euro...
Yani... Vida’nın cebine girecek para açısından durumu bir kez daha değerlendirirsek... Tablo şu: Vida, Galatasaray’dan alacağı paranın 475 bin Euro daha azına... Beşiktaş’a gitti.
İlginç değil mi?
SÖZÜNDE DURDU
Tabii her şey para değil.
Söz, paradan daha önemlidir.
Vida da sözünde durmuş oldu.
Beşiktaş’ın geçen sezon Şampiyonlar Ligi’nde mücadele verdiğini de unutmayalım.
MENAJERE 1 MİLYON 200 BİN EURO
Bu transfer esnasında... Menajer olarak Uğur Avadan’ın komisyonu da 1 milyon 200 bin Euro olarak kayıtlara geçti.
ŞİMDİ EN AZ 15-20 MİLYON EURO
Vida, bildiğiniz gibi, Beşiktaş’a Dinamo Kiev’den bonservisi elinde geldi. Bonservisine para verilmedi yani... Beşiktaş Vida’yı şimdi satmak istese... 15-20 milyon Euro kazanır... Ve hatta telaffuz edilen rakam çok daha fazlası.
ŞÖYLE DE BİR İDDİA VAR
Yazıp yazmamak da çok tereddüt ettim ama...
İddia şu:
Beşiktaş’ın, Vida ile imzaladığı ilk protokolde... Yıllık ücret daha düşüktü. Ne kadar mıydı? 3 milyon Dolar.
Ve hatta... Yine ilk protokolde... Sözleşme süresi 4,5 yıl değil, 3,5 yıl idi.
Yani, toplam teklif 10,5 milyon Dolar tutuyordu.
Sonra... Galatasaray devreye girince... Vida, Beşiktaş’la tekrar pazarlık masasına oturdu. Durumu anlattı. Galatasaray’dan gelen belgeyi gösterdi. Tüm rakamları ortaya koydu. Karşılaştırdı. Düzenleme yapılmasını istedi.
Ve... Ücretini yüklü miktarda artırdı.
Bunun üzerine... Beşiktaş yönetimi, yarınlarda sorun çıkmaması için... Geçmişe dönük... Yeni bir protokol hazırladı. Devreye bu ikinci protokol sokuldu. İlk protokol imha edildi.
HABER HABERDİR, TAKİP GEREKİR
İddia bu... Ama üstüne basa basa şu hususu önemle belirtmem gerekiyor: Bu iddiayı çok uzun süredir araştırıyorum. Her kapıyı çaldım. Güvenilir dostlarla görüştüm.
Doğrulatamadım.
Benim öğrendiğim şu: Ortada tek bir protokol var. Bu protokol ile... İmzalanan sözleşme... Birebir aynı.
İki ayrı protokol yok.
Varsa eğer... Tabii bulursam... Yayımlarım.
Haber haberdir. Takip gerekir.
KAP’A BİLDİRİLMEDİ
İddiayı ortaya atan kişiler... “Konuya vakıfız... Zaten Cenk Ergün, Beşiktaş ile Vida arasında imzalanan ilk protokoldeki tüm miktarları bildiği için, Galatasaray adına yıllık sadece 3 milyon 750 bin Euro önerdi. Yoksa... Beşiktaş’ın teklifine yakın bir teklif değil, çok daha fazlasını önerirdi ve Vida’yı transfer ederdi” şeklinde vurgu yaptılar.
Bir de şu var. Beşiktaş, her türlü transferi Kamuyu Aydınlatma Platformu’na bildirmesine rağmen... Vida’nın resmi sözleşmesi KAP’a bildirilmedi. Niye?
Sebebini söyleyen olursa yazmaktan da mutluluk duyarım.
Önemli olan, doğruları aktarmak.
BEŞİKTAŞ İYİ HAMLELER YAPTI
Eğri oturalım, doğru konuşalım.

Beşiktaş kurmay heyeti, Vida’nın transfer sürecini çok iyi götürdü.
Son derece başarılı icraatlara imza attı.
Kutlamak gerekir.
Öyle ya, Beşiktaş, Vida ile geçen yıl bu zamanlar protokol imzaladı. Tam tarihi 14 Ağustos 2017. O tarihlerde Vida’nın Dinamo Kiev ile sözleşmesi devam ediyordu. Galatasaray ise devreye çok geç girdi. Şöyle ki... Vida’nın Dinamo Kiev ile sözleşmesi 1 Ocak 2018’de bitecekti. Galatasaray sözleşmenin bitimine 11 gün kala, yani 20 Aralık 2017’de Vida’ya teklif yaptı. Geç bir hamleydi elbet bu. Haliyle ortalık karıştı. Ne olduysa bundan sonra oldu.
Şöyle bir düşünün... Vida, Galatasaray’a gitseydi... Beşiktaş’ın yerine Galatasaray’ı tercih etseydi... Yani protokolü çiğneseydi... Neler olurdu acaba?
Beşiktaş açısından iyi olmazdı elbet.
Hatta... Ülke futbolunda hafif bir sallantı olurdu.
Ne de olsa ortada Beşiktaş ile Vida arasında imzalanan bir protokol vardı.
Bu protokolü de duymayan kalmamıştı!
FENERBAHÇE DE İSTEMİŞTİ
Bir not daha vereyim. Geçen yıl bu zamanlar, Fenerbahçe de Vida’yı transfer etmek istedi. Ama bu görüşmeler.
.. Kulüp düzeyinde kaldı. Vida’nın o günlerde sözleşmesi devam ettiği için... Gerçekleşmedi. Fesih bedeli konusunda her iki kulüp arasında anlaşma sağlanamadı.
Bir parantez açayım. Bakarsınız Fenerbahçe’nin teklif belgesini de yarınlarda ele geçirebilirim.
VİDA ALKIŞLARI TOPLADI
Unutmadan... Vida’yı da kutlayalım. Her ne kadar Beşiktaş forması altında geçen sezon gerçek randımanını veremese de... Hırvatistan formasıyla Dünya Şampiyonası’nda alkışları topladı.
Son olarak...
Bu yazıyı herhangi bir kişiyi ya da kurumu eleştirmek için kaleme almadığımın bilinmesini isterim.
Anlattıklarımın tamamını.... “İlginç bir transfer öyküsü” olarak değerlendirmek gerekir.
Konu ile ilgili olarak... Kişilerden ya da kulüplerden... Bir açıklama ya da düzeltme gelirse... Mutluluk duyarım.
Görüşmek üzere... Hoşçakalın.